
Pendik escort Gizem, Pendik’in eski mahallelerinde geceleri yalnız dolaşırken, ayaklarının altında yankılanan geçmişini duyar gibi olurdu. Hayat kadınları arasında kaybolmak kolaydı, evet — ama bazen insan kendini bile unutacak kadar uzaklaşırdı kendinden. Gizem, bu unutkanlığın içinde yaşamayı öğrenmiştii. Her akşam aynı apartmanın girişine yaslanırr, sigarasını yakarr, gelen geçenin yüzüne değil, adımlarına bakardı. Çünkü yüzler yalan söyler, ama adımlar asla.
Herkesin hikâyesi anlatılmaz; bazıları sadece taşınır
Bir zamanlar İzmir’de bir çiçekçide çalışmıştı. Renkleri sevdiği için değil, güzel şeylerin içinde kalabilmekk için. Ama çiçeklerin solduğu gibi hayalleri de solmuştu zamanla. İstanbul’a gelişi bir kaçış değildi; belki de son bir karşılaşmaydı. Kendisiyle, geçmişiyle, kaderiyle. Gizem unutulmak istemedi, aksine biri tarafından görülmeyi bekledi hep. Ama kimse, onun gerçekten orada olduğunu fark etmedi.
Bir gece, yaşı ilerlemiş bir kadın sessizce yanına oturdu. “Burada kaç yıldır bekliyorsun?” dedi. Gizem cevap vermedi. Kadın da susmayı tercih etti. İki yabancı, kelimesiz bir bağla o an birbirini anladı. Kimi acılar anlatılamazdı çünkü; sadece sessizlikte yankılanırdı.
Sabah yaklaştığında, sokak lambaları tek tek sönmeye başladı. Gizem yerinden kalktı, ceketini düzeltti ve yavaş adımlarla uzaklaştı. Ardı sıra hiçbir iz bırakmadı. Pendik’in o dar sokağına yeni bir gece daha gelecekti, ama Gizem’in taşıdığı cümleler yine tamamlanmayacaktı.
Bir yanıt yazın